3 Nisan 2017 Pazartesi

Geçişten Günümüze Haritalar

Haritacılık ve Harita Tarihi
  • Haritacılık Dünya'nın en eski bilimlerinden biridir. İlk çağda yaşayan ve öncelikli amacı yaşamak için beslenmek olan insanlar avlanma ve beslenme bölgelerini, kendilerince ortak bir işaret dili ile kayalara oyarak günümüz modern kartografyasına dair harita işaretlerinin temellerini atmışlardır. İnsanların bu yol ile iletişimi sözlü iletişimden çok daha eskilere dayanmaktadır. Bugün bilinen en eski harita benzeri kalıntının tarihinin M.Ö. 6200 olarak belirlenmesi, buna karşın yazının tarihinin M.Ö. 3000 olarak kabul edilmesi bu tezi destekleyici karakterdedir. 
  • Üretilen harita denilebilecek yapıtlar, korunma güçlükleri ve genellikle arazide kullanılmaları dolayısı ile günümüze nadiren ulaşabilmiştir. Bu araçların insanlık tarafından ilk kullanılmaya başlanması M.Ö. 6200 yıllarına kadar uzanmaktadır. Babillerden kalma bugüne intikal etmiş en eski harita olarak bilinen eser M.Ö. 3800 yıllarına aittir . Kil bir levha üzerine çizilmiş olan harita Kerkük’ün güneydoğusunda bugün “Yorgan Tepe” olarak bilinen yöredeki Babil Şehri “Nuzi”’deki kazılarda ortaya çıkarılmıştır.
En Eski Harita, Çatalhöyük Şehir Planı



  • M.Ö. 484-424 yılları arasında yaşayan Heredot, coğrafya ile ilgilenmiş ve yerin şeklini oval bir düzlem varsayarak topladığı bilgiler ve okuduğu kitaplardan yararlanarak bir dünya haritası çizmiştir. Bugün coğrafi koordinat sisteminin elemanları olan enlem ve boylam kavramları Heredot’un bu haritasına dayanmaktadır. Heredot’un haritasında dünya üç büyük kara parçasından oluşuyordu: Avrupa, Asya ve Libya (Afrika). Haritada Hazar Denizi ilk defa bir iç deniz olarak gösterilmiştir.


  • Amasyalı yerbilimci Strabon, İskenderiye’ye yerleştikten sonra burada “Coğrafya” adlı 18 ciltlik bir eser yazmıştır. Strabon’un geliştirdiği dünya modeline göre yer, kutuplar arasında kalan ve ılıman olan 5 kuşaktan oluşmaktaydı. Ona göre yaşanabilir bölge Ekvator ile Kuzey Kutup arasında kalan dikdörtgen benzeri bir alandı.





  • Batlamyus’un mirasını iyi değerlendiren İslam alemi kendi Dünya haritalarını çizmişlerdir. Ortaçağda İslam yerbilimciler tarafından insanlığa miras bırakılmış en değerli kartografik eser “İdrisi Dünya Haritası” dır. Kuzey Afrika Araplarından olduğu bilinen Muhammed Bin Muhammed İdrisi seyahat etmeyi çok seven bir kişiydi.  İdrisi, Palermo’da topladığı bilgileri de değerlendirerek önemli merkezlerin yalnızca enlem ve boylamları değil, birbirlerine uzaklıkları ve hangi iklim kuşağında bulundukları bilgilerini de içerecek şekilde yaklaşık 15 yıl süren çalışmalar neticesinde 3.5x1.5 m ebatlarında bir harita çizmiştir.



  • Türkler tarafından yapıldığı bilenen en eski harita Kaşgarlı Mahmut’un çizdiği dünya haritasıdır. Dilbilimci Kaşgarlı Mahmut bu haritayı Türkçe’nin değişik şivelerle konuşulduğu Dünyadaki bölgeleri göstermek için çizmiş ve “Divan-i Lügat it Türk” adlı kitabına eklemiştir. Bu harita Orta Asya’nın büyük bir kısmını Çin ve Kuzey Afrika’yı içermektedir. Batıda ise Volga nehrini fazla geçmemektedir. Dünya'nın tepsi gibi düz ve yuvarlak olduğu kabul edilen bu dünya haritası, çeşitli ülkelerin birbirlerine göre konumu belirtilmiş olan bir kroki görünümündedir. O zamanki başkent “Balasagun” ise haritanın merkezindedir. Haritanın yazılara göre olan üst tarafı, Güneşin doğduğu doğu yönü seçilmiştir. 





  • Piri Reis’in  Akdeniz ve Ege Denizi limanlarına ve adalarına ilişkin tuttuğu krokileri kullanarak Osmanlı donanmasının hakim olduğu denizlere ait "Kitabı Bahriye" isimli eserinde çeşitli liman, koy, körfez, kıyı, kale vb. yerlere ait haritalar ile bu denizlerdeki gemiciliğe ait akıntılar, sığ yerler, tehlikeli kayalık yerlere ait bilgileri de vermiştir.
Piri Reis’in 1513 Tarihli Dünya Haritası
Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye Eserinden bir Avrupa Haritası


15. ve 16. yy arasında Türkler tarafından üretilmiş haritalar:   

  • İbrahim Katibi “Akdeniz Portolonu” (1413) 
  • Mürsiyeli İbrahim “Akdeniz Portolonu” (1461) 
  • Piri Reis “Atlantik Haritası” (1513), “Kitab-ı Bahriye” (1521-1525), “Kuzey Atlantik Haritası” (1528) 
  • Hacı Ebul Hasan “Avrupa-Afrika Haritası” (1552) 
  • Ali Macar Reis Atlası (1567) 
  • Anonim Atlas (16. yy’ın ikinci yarısı) 
                                                 


Kaynakça: https://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&rct=j&url=http://web.itu.edu.tr/~bilgi/8000yil.pdf&ved=0ahUKEwj01YipsfbTAhUM1ywKHdKqAPEQFghPMA0&usg=AFQjCNHIxSSywwmnBFLlcFUBBy-ljcDMPQ&sig2=4MBvxWNeDKlpQ9ONwBL7bQ







    Haritalar

    HARİTA NEDİR?

    • Yeryüzünün bir parçasının gökyüzünden kuşbakışı görünümünün matematik yöntemlerle küçültülerek ve üzerine özel işaretler koyarak bir düzlem üzerine çizilmiş şekline HARİTA denir. 
    • Haritaların kolay ve anlaşılır olabilmesi için en gerekli ayrıntılara yer verilir. 
    • Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir. Harita üzerindeki iki nokta arasındaki uzunluğun,arazide aynı iki noktanın arasındaki ölçülen yatay mesafesine olan oranını ÖLÇEK olarak adlandırırız.
    • Haritaların alt köşelerinde hangi ölçekte yapıldıklarını gösteren işaretler vardır (1:500000 - 1:250000 - 1:50000 - 1:25000 gibi). 
    • Bir haritada bu ölçeğin paydasında yer alan rakam ne kadar büyük olursa haritanın ölçeği o kadar küçük olur.
    • Örneğin, 1:50000 ölçekli bir harita üzerindeki 1 cm gerçekte 50000cm karşılık gelir(500m). Bütün ölçekli haritalarda her bir kare 1 km2 dir.
    • Yeryüzündeki detaylar harita üzerinde sembollerle gösterilir.Bu sembollerin ne anlama geldiğini haritanın kenarında gösterilir.Sembollerin ve açıklamalarının bulunduğu bu kısma lejant adı verilir. Lejant, Haritalarda kullanılan işaret ve renklerin ifade edildiği tablodur. Haritanın okunmasını sağlar.Haritayı kullanacak kişi bu kısmı iyi özümsemelidir.



    UYARI: Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;
               - Kuşbakışı görünüme göre çizilmesi,
               - Arazi üzerindeki uzunlukların belli bir oranda küçültülmesi gerekir.


    HARİTA ÇEŞİTLERİ

    Bir kentin imar planının çıkarılması, karayolu, demiryolu ya da köprü yapımı için en uygun yerin belirlenmesi, arkeoloji, coğrafya gibi birçok alanda araştırma yapılması sırasında haritalardan yararlanılır. Haritalar konularına ve ölçeklerine göre ikiye ayrılır.

    1) Kullanım Amaçlarına Göre Haritalar

    Konularına göre haritalar, kullanım amaçlarına göre genel haritalar ve özel haritalar olarak ikiye ayrılır.

    • Genel Haritalar
    Toplumun geniş kesimi tarafından kullanılabilen haritalardır.

    - Topoğrafya Haritaları

    İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 / 500.000 arasında değişir. 1 / 20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu haritalardan ölçek, uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır.

    - Fiziki Haritalar
    Fiziki haritalar, yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da büyük ölçekli haritalardır.

    Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş derinlik eğrileri geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar çeşitli renklerle boyanır. Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.

    - Siyasi ve İdari Haritalar

    Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır. Bu haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri hakkında bilgi edinilemez.

    - Duvar ve Atlas Haritaları

    Eğitim ve öğretim amacına yönelik haritalardır. Ölçekleri 1 / 1.100.000'dan daha küçüktür. Dünya'nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri gösterirler.

    • Özel Haritalar

    Belirli bir konu için hazırlanmış haritalardır. Bu haritalardan bazıları şunlardır:

    - Araziden Yararlanma Haritaları
    Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının, orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu haritalarda gösterilir.

    - Ekonomi Haritaları
    Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü, sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında bilgi edinilir.

    - Hidrografya Haritaları

    Bir bölgenin su potansiyeli (akarsular, göller, yeraltı suları, kaynaklar) hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla akarsuların drenaj tipi, akım miktarı, kanallar, göl sularının özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir.

    - İzoterm Haritaları

    Bir bölgede, eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir.

    İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir.

    Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık basamaklarına uygun olarak renklendirilir. Sıcak yerler için kırmızının tonları soğuk yerler için mavinin tonları kullanılır.

    - Jeomorfoloji Haritaları

    Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır.

    Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri, sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.

    - Nüfus Haritaları
    Dünya'nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun dağılışı ve özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise renklendirilir.

    - Toprak Haritaları

    Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi, buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok konuda yararlanılır.

    2) Ölçeklerine Göre Haritalar

    - Büyük Ölçekli Haritalar
    Ölçekleri 1 / 200.000'e kadar olan bu haritalarda:
    * Küçültme oranı azdır. 
    * Ayrıntı fazladır. 
    * Birim düzlemde gösterilen gerçek alan küçüktür. 
    * Eşyükselti eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır. 
    * Planlar ve topoğrafya haritaları bu gruba girer.

    - Orta Ölçekli Haritalar
    * Ölçekleri 1 / 200.000 ile 1 / 1.000.000 arasında olan haritalardır.
    * Ayrıntılar, büyük ölçekli haritalar göre daha azdır.

    - Küçük Ölçekli Haritalar
    Ölçekleri 1 / 1.000.000'dan daha küçük olan haritalarda;
    * Ayrıntı en azdır. 
    * Küçültme oranı en fazladır. 
    * Birim düzlemde gösterilen gerçek alan büyüktür. 
    * Eşyükselti eğrileri arasındaki farkı fazladır. 
    * Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer.



    PROJEKSİYON VE İZDÜŞÜM YÖNTEMLERİ

    Harita çizimindeki zorluklar dikkate alınarak bazı metodlar geliştirilmiştir. Buna projeksiyon (izdüşüm) yöntemleri adı verilir.

    Projeksiyonlar, izdüşüm (Yükseltinin sıfır m. kabul edilmesi) esasına göre çizildiğinden, yükseltinin fazla olduğu yerlerde ve ülkelerde izdüşüm alan ile gerçek alan arasındaki fark artar.

    Türkiye’de, izdüşüm alan ile gerçek alan arasındaki farkın en fazla olduğu bölgeler Doğu Anadolu ve Karadeniz, en az olduğu bölgeler ise Marmara ve Güneydoğu Anadolu’dur.

    Başlıca projeksiyon yöntemleri şunlardır:
    Silindir Projeksiyon: Ekvator ve çevresindeki bölgelerin çiziminde kullanılır. 
    Konik Projeksiyon: Kutuplar ve çevresindeki bölgelerin çiziminde kullanılır. 

    Düzlem (Ufki) Projeksiyon: Bu projeksiyonla elde edilen haritalarda biçim ve alan bozulmaları çok fazladır. Bu haritalar daha çok denizcilik ve havacılıkta kullanılır. 


    Coğrafyanın Bölümleri

    Coğrafyanın Bölümleri



    Yukarıdaki tabloda da gördüğünüz gibi bizler coğrafyanın bölümlerini 2 ayırıyoruz; Yerel ve Genel Coğrafya. Bunlar da kendi aralarında bölümlere ayrılmaktadır.


         1. Genel Coğrafya              

              A. Fiziki Coğrafya

                   a) Jeomorfoloji

                   b) Klimatoloji

                   c) Biyocoğrafya

                   d) Hidrografya

              B. Beşeri Coğrafya

              C. Ekonomik Coğrafya

         2. Yerel Coğrafya                 

            A) Bölge Coğrafyası

            B) Ülke Coğrafyası

            C) Kıta coğrafyası



    1. GENEL COĞRAFYA :  Fiziki beşeri ve ekonomik olayların yeryüzünün tamamında ayrı ayrı ele almaktadır. Olayların meydana geliş nedenleri ve dağılışları incelenmektedir. Gözlem ve karşılaştırma  yapılarak olaylar bir sınıflandırmaya çalışmaktadır. Genel coğrafya incelemiş olduğu konular bakımından üç bölüme ayrılmaktadır.


       A) Fiziki Coğrafya:  Coğrafyanın doğal unsurlarıyla ilgilenen alanına fiziki coğrafya denir.  Fiziki coğrafya, Yüzey şekilleri  başta olmak üzere okyanuslar denizler göller ve akarsular gibi su küreyi oluşturan unsurlar; yeryüzünde doğal ortamı oluşturan bitki, hayvan, yer şekilleri,  iklim toprak gibi öğeleri ve bunlar arasındaki ilişkiyi inceler.Fiziki coğrafya denizlince yeryüzünün dış görünümü aklımıza gelmelidir. İncelediği konulara göre Fiziki Coğrafya aşağıdaki dallara ayrılmıştır.  

         

    • Jeomorfoloji (Yüzey şekilleri bilimi) : Yeryüzü şekillerinin oluşumlarını araştırır. bunları sınıflandırır. Örneğin Depremlerin meydana gelmesi . akarsuların oluşturmuş olduğu şekiller , buzul ve rüzgarların meydana getirdiği yer şekilleri jeomorfolojinin inceleme alanına girmektedir.



    • Klimatoloji (İklim Bilgisi): Yeryüzündeki iklim tiplerini ve bu iklim tiplerinin coğrafi dağılımını incelemektedir. Örnek vermek gerekirse Tropikal iklimi meydana getiren şartlar ve bu iklimin görüldüğü yerler klimatoloji biliminin kapsamı alanına girmektedir.



    • Biyocoğrafya (Canlılar coğrafyası) : İnsan hariç yeryüzündeki diğer canlıların (  hayvan ve bitki ) coğrafi dağılışını ve bu bu dağılışı etkileyen fiziki şartları incelemektedir. Örneğin küçük baş hayvanların dağılım alanları ve bu dağılımda etkili olan iklim koşulları ve yer şekillerinin etkisi biyocoğrafyanın konusudur.



    • Hidrografya (sular coğrafyası): Denizler , göller, akarsular ile yeraltı sularının özelliklerini inceler dağılışlarını açıklar .


    B) Beşeri Coğrafya: Yeryüzündeki insan topluluklarının doğal ortamla olan ilişkilerini incelemektedir.             

    İnsanlara ait tüm özellikler beşeri coğrafyanın konusu içerisinde yer almaktadır. Örneğin İnsanların sayısı , yıldan yıla değişimi bu değişimde etkili olan faktörler , İnsanların yaş cinsiyet , medeni durum, çalışma koşulları , eğitim seviyesi gibi özellikleri beşeri coğrafyanın kapsamı içerisinde yer almaktadır .



  • Nüfus Coğrafyası (Demografi)
  • Yerleşme Coğrafyası
  • Tarım Coğrafyası
  • Ulaşım Coğrafyası
  • Turizm Coğrafyası
  • Enerji Coğrafyası
  • Sanayi Coğrafyası
  • Sağlık Coğrafyası
  • Siyasi Coğrafya
  • Kültür Coğrafyası


  • C) Ekonomik Coğrafya : İnsanların yapmış olduğu faaliyetler ekonomik coğrafyanın kapsamı içerisinde yer almaktadır. Tarımı etkileyen şartlar , tarım ürünlerinin yetişme(bilgi yelpazesi.com) şartları , tarım ürünlerinin coğrafi dağılışı yine aynı sanayi , ulaşım, ticaret ve turizmi etkileyen olaylar da ekonomik coğrafyanın kapsamı içerisinde yer almaktadır.

    2. YEREL COĞRAFYA :  Genel coğrafyanın incelemiş olduğu tüm konular yerel coğrafyanın konuları arasında yer almaktadır. Ancak yerel coğrafya olayları incelerken bir sınır belirtmektedir ve olayları daha dar bir çerçeve de incelemektedir. Örneğin rüzgar oluşumuna neden olan faktörler genel coğrafyanın klimatoloji biliminin kapsamı içerisindedir. Ancak Türkiye'de etkili olan rüzgarlar yerel rüzgarlar yerel coğrafyanın konusuna girer.

    Hadi birde örnek soru çözelim.

    Örnek:
    (I) Oba, göçebe aileler tarafından kullanılan kırsal yerleşme türüdür. (II) Oba yerleşmeleri , Orta Karadeniz ve Adana bölümlerinde yaygındır. (III) Türkiye’deki oba yerleşmelerinin yarısından fazlası bu iki bölümde yer almaktadır. (IV) Asıl ekonomik fonksiyonu hayvancılık olan bu yerleşme şeklinde barınma gereksinimini genellikle çadırlar karşılamaktadır. (V) Sürüleri daha çok küçükbaş hayvanlardan oluşan obalarla çadırların yanı sıra ağıl da bulunmaktadır.
    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde coğrafyanın dağılış ilkesi kullanılmıştır?
    A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) III ve V E) IV ve V
    Çözüm:
    II. cümlede oba yerleşmelerinin Orta Karadeniz ve Adana bölümünde görüldüğünü III. cümlede bu yerleşmenin Türkiye’deki en çok görüldüğü yerlerin belirtilmesi dağılış ilkesi ile açıklanır.
    Yanıt C


    Coğrafyanın İlkeleri

    Coğrafya Nedir ?
    • Terim olarak Coğrafya ilk kez, M. Ö. 3. yüzyılda Eratosthenes tarafından kullanılmıştır. Eski Yunanca'da yer anlamına gelen "Geo" ile yazılarak çizilerek tanımlama (betimleme) anlamına gelen "Graphie" sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. 
    • Coğrafyanın tanımı zaman içinde değişmiştir. Bu değişimin nedeni, bilimlerdeki gelişmeler ve bilimlerin gelişmesini sağlayan bilim adamlarının görüş ve anlayışlarının değişmesidir. 
    • İşte bunlardan da yararlanarak coğrafyanın tanımı şöyle yapılabilir: Coğrafya, insanın içinde yaşadığı çevrenin doğal özelliklerini, insan-doğal çevre etkileşimini ve bu etkileşim sonucu insanın ortaya koyduğu beşeri ve ekonomik etkinlikleri kendi prensipleri çerçevesinde inceleyerek sonuçlarını açıklayan bilimdir.
    Coğrafya'nın İlkeleri Nelerdir ?


    • Coğrafya biliminin üç ilkesi vardır. Araştırmalarını bu ilkelere göre yapar ve ortaya çıkan sonuçları sentez halinde ifade eder. Bu ilkeler sırasıyla; dağılış, ilgi ve bağlılık ile nedenselliktir. 

    1. Dağılış: Coğrafya biliminin en başta gelen ilkesidir. Dağılış ilkesi coğrafyayı diğer bilim dallarından ayırır. Coğrafya bir olayın sadece neden sonuç ilişkilerini araştırmaz olayların yayılış sahası sınırlarını da gösterir. Dağılımın belirlenmesi dağılım haritaları üzerinde olur. Coğrafyanın vazgeçilmez araçlarından olan haritanın ortaya çıkmasında dağılış ilkesinin etkisi vardır.Dağılım ilkesi coğrafyanın konusunun belirlenmesi için önemlidir. Dağılımı yapılabilen her türlü olgu veya olay coğrafyanın inceleme ve araştırma konusu içindedir. Nüfusun, iklim tiplerinin, bitki örtülerinin, sıcaklığın, dağılışları gibi örnekler verilebilir. Dağılışı 3'e ayırabiliriz. Bunlar ; yatay, dikey ve zamanda dağılış. Yatay Dağılış: Harita üzerinde gösterilmesi. Örneğin Tarım Alanlarının Türkiye’deki Dağılışı haritasından tarım alanlarının nerede bulunduğu, yüzölçümlerinin ne kadar olduğu hakkında bilgiler anlaşılabilir.Dikey Dağılış: Harita üzerinde eşyükselti eğrilerini kullanarak dikey dağılış gösterilebilir. Türkiye Fiziki haritasından ülkemizdeki bir yerin yüksekliği saptanabilir. Zamanda Dağılış: Belirli zaman aralığında elde edilmiş veriler bir grafik üzerinde gösterilir. Örneğin 1950 ‘ 2010 Yılları Gölyazı Nüfus Sayım Grafiği.
    2. İlgi ve Bağlılık: Coğrafya biliminin incelediği olaylar nedenleri ve sonuçları bakımından karmaşık olaylardır. Bu nedenle coğrafi olaylar incelenirken, aralarındaki bağlantılar göz önünde bulundurulur. Örneğin: Güneş ışınlarının kutuplara gidildikçe küçülmesi, kutuplara gidildikçe sıcaklığın azalmasına, bu da kutup bölgelerinde don ve kar olayının daha fazla olmasına sebep olmuştur. Diğer bir örnekte : Kültür bitkilerinin ekim alanlarıyla oradaki iklim özellikleri arasında yakın bir ilgi vardır Çünkü her bitkinin yetişip olgunlaşabilmesi, meyve verebilmesi için yıl içinde belirli devrelerde belirli ölçüde suya ve sıcaklığa ihtiyacı vardır. Bünyesinde bol miktarda su bulunduran muz meyvesi en hafif don olayından bile etkilenir. İşte bundan dolayı muz, kışları ılık geçen Akdeniz ikliminde yetişir. Yani muz ekim alanlarıyla kışları ılıman geçen İklim arasında yakın bir ilgi vardır.
    3. Nedensellik ilkesi: Coğrafya bilimi bazı bilimlerde olduğu gibi olayların neden ve sonuçları üzerinde durur. Bu nedenle coğrafi bir olayın anlatımında öncelikle şu soruların cevaplarının bulunması gerekir:

      • Olay neden böyle olmuştur?
      • Olay ne zaman böyle olmuştur?
      • Ne gibi çözüm önerileri vardır?
      • Bu olayın sonucunda neler ortaya çıkmıştır?
      • Sorunlar karşısında çözüm önerileri neler olabilir?
      • Olayı oluşturan etmenler hangileridir?


    Doğanın Güzellikleri: Büyük Mavi Delik, Belize

    Büyük Mavi Delik, Belize


    Dünyamız, evrenin en çarpıcı güzellikteki gezegenlerinden birisi. Dünya coğrafyası üzerinde serpilmiş bilmediğimiz o kadar olağanüstü yerler var ki, çoğu zaman sözlerle tarif etmek mümkün kolay olmuyor. İnsan gözlerine inanamıyor.

    Dünyanın en ilginç görüntüleri, volkanik olaylar ya da göktaşı düşmesi sonucu oluştuğu gibi, bazıları da milyonlarca yıl süren doğal aşınmalar sonucu ortaya çıkmış. Kimisi çölün ortasında, kimisi denizde. Kimisi yerin altında, kimisine inanmak mümkün değil sanki.
    Bu yazımda görüp hayranlıkla fotoğraflarına baktığım bir yeri sizlere anlatacağım.

    Büyük Mavi Çukurun Özellikleri Nelerdir?

    • Belize şehrinin 96.5 km dışında yer alan Büyük Mavi Delik 153 bin yıl önce oluşan bu sualtı düdeni 300 metre çapında ve 124 metre derinliğindedir. 
    • Belize’nin Bariyer Mercan sistemi UNESCO tarafından dünya mirası alanı ve “Batı Yarıküresinde en el değmemiş mercan ekosistemlerinden biri” olarak tanındı. Bölge tehdit altındaki deniz türlerine; deniz ayısı, yeşil kaplumbağa ve Amerikan timsahına da ev sahipliği yapıyor.
    • Burası dünyanın en büyüleyici dalış alanlarından biridir. 
    • Bu deliğin koyu mavi olmasını sağlayan şey ise derinliktir.
    • Bu mavi çukurun adı 1971 yılında  ünlü bilim adamı Jaques Yves Cousteau tarafından tüm dünyaya yayılmıştır.

    Nasıl Oluştu?

    • Bilim insanlarına göre bu çukur Buz Çağı sırasında deniz seviyesinin henüz düşük olduğu bir dönemde bir mağara  olarak oluşmaya başlamıştır. Deniz seviyesinin yükselmesi sonucunda da bu alan sular altında kalmış ve basınca karşı koyamayan mağara tavanı çökmüştür.
    • Eskiden Maya medeniyetinin bir parçasını oluşturan yerli halk büyük mavi çukurun oluşumu ile ilgili bu teoriyi kabul etse de diğer bir teori de halkın bazı kesiminin inandığı şekliyle mağarada yaşadıkları inanılan tanrıların insanlara küstükleri ve mağarayı terk ettikten sonra mağaranın çökmesidir. Yerli halk, tanrıları bölgeyi terk ettikten sonra belaların gelmeye başladığını anlatmakta ve büyük mavi çukuru bugün bile tapınak olarak kullanmaktalar. Hatta bölgede yaşayan bazı kişiler geceleri bu çukurun gümüş rengine döndüğünü bile iddia etmektedir.

    Büyük mavi çukura doğru atlayış yapan bir grup
                     
    Büyük Mavi Deliğin dalış yapılarak çekilen içeriden görüntüsü.



    1 Nisan 2017 Cumartesi

    Ünlü Coğrafyacılar ve Coğrafyaya Katkıları


    TALES (MÖ 624 - MÖ 547)
    Hayatı: 
    • MÖ. 636 - 546 yılları arasında yaşamıştır. 
    • Ege kıyısında bulunan Milet'te doğmuştur. 
    • Daha çok matematik alanında çalışma yapmıştır.
    • Yunanlı matematikçi, filozof ve gök bilimcidir. Büyük bir gezgindi. 
    • Düşünce tarihinde ilk defa deney ve gözleme dayalı bilgiyi ortaya koyan kişidir. 
    • Doğal süreçleri, doğal nedenlerle ilk o açıklamıştır. Küçük Ayı'ya göre denizde yön bulmayı, denizdeki gemilerin arasındaki uzaklığın ölçülmesini bulmuştur.
    • Thales, Güneş'in konumuna göre bir insanın boyunun kendi gölgesinin uzunluğuna eşit olduğu anda, piramitlerin gölgelerinin uzunluğunu ölçerek piramitlerin yüksekliklerini hesaplamıştır. 
    • Thales, Dünya'nın okyanuslar üzerinde yüzen bir disk biçiminde olduğunu ve yuvarlak olduğunu savunmuştur. Dünya’nın, Evren’in merkezinde bulunduğunu; akıntılarıyla depremleri ve su kaynaklarını oluşturan bir su kütlesi içerdiğini kabul etti. 

    ARİSTO (MÖ. 384 - 322)
    Hayatı: 
    • Sisamlı ya da Makedonyalı olduğu sanılmaktadır. 
    • Büyük İskendere hocalık, Eflatun'a ise öğrencilik yapmıştır.Başta matematik ve felsefe olmak üzere çağının bütün ilimleriyle uğraşmıştır.
    • Dünyanın yuvarlak olduğu görüşünü rasyonel olarak ortaya koyan ilk bilim adamıdır. Bu yargıya ay tutulması sırasında dünyanın ay üzerine düşen gölgesinin dairesel olduğu varsıyımından hareketle ancak yuvarlak bir cismin gölgesinin yuvarlak olabileceği varsayımından dünyanın biçiminin yuvarlak olduğu görüşünü ileri sürmüştür. 

    ERATOSTENES (MÖ 246 - 195)

    Hayatı: 
    • Asvan'da doğmuştur. Öğrenimini Atina'da yaptıktan sonra İskenderiye'ye yerleşerek çalışmalarını orada sürdürmüştür. 
    • Uzun yıllar İskenderiye Kütüphanesi'nin yöneticiliğini yaptı.
    • Coğrafya ismini ilk kullanan kişi olduğu için coğrafya ilminin adını ilk koyan kişi olarak bilinir. 
    • Dünyanın ekvator üzerinde çevre uzunluğunu ve bir derecelik meridyen yayını hesaplamıştır. 
    • Bölgesel coğrafyanın gelişmesine de katkısı olmuştur.
    BATLAMYUS

    Hayatı: 
    • Doğum ve ölüm tarihleri tam olarak bilinmemektedir. Mısır'da MS. I.Yüzyılda doğduğu söylenmektedir. Roma İmp. devri coğrafyacısı olduğu kabul edilir.
    • Roma imparatorluğu devrinde dünyayı en gerçekçi bir şekilde tasvir etmiş coğrafyacı olarak bilinir. Hazırladığı dünya haritası gerçeğe nisbeten yakındır. Çalışmalarında bugünkü Hint Okyanusu güneyinde büyük bir kara parçası bulunduğunu ileri sürmüş, ve bu kara parçasının daha sonradan Antarika olduğu anlaşılacaktır.

    BİRUNİ (978 - 1048)

    Hayatı: 
    • Harezmi'de doğduğu söylenmektedir. Çağının ünlü bir matematik ve matematik coğrafyacısı olarak bilinir.
    • Güneşin yüksekliği ve şehrin boylamını hesapladı. 
    • Güneşin hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. 
    • Dünyanın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak buldu. 
    • Jeodezi biliminin kurucusu oldu. 
    • El-Biruni, astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştirdi. Ne yazık ki geliştirdiği ölçme aletlerinin birçoğu zaman içerisinde kayboldu. Sadece piknometre, mekanik usturlap ve bazı harita projeksiyonları günümüze kadar ulaşan ölçme araçları oldu.
    • Geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo’dan 600 sene önce, ‘dünyanın döndüğü’ fikrini El-Biruni savundu. Dünya dönüyorsa, ağaçlar ve taşların neden fırlamadığı sorusuna, merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin dünyanın merkezine düştüğü cevabını verdi. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı’nın farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir karanın bulunduğunu (Bugünkü Amerika) öngördü.
    • Eseri; El-Kanun El-Maksudi dir.

    COPERNİCUS (1564 - 1642)

    Hayatı: 
    • Polonyalı bir astronomi alimidir. Kopernik, bilim tarihine Kopernik Prensibi veya Kopernik Teorisi olarak geçen ve Dünya ile diğer gezegenlerin Güneş etrafında döndükleri esası kabul eden heliosentrik (Güneş merkezli) esası açıkladı.
    • Teleskopu kullanarak gezegen ve yıldızları inceleyen ilk bilim adamıdır. İncelemeleri sonucunda ayın üzerindeki kraterleri, güneş lekelerini, incelemiştir.


    GALİLEO (1564 – 1642)

    Hayatı: 
    • Galileo Galilei, modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı.
    • Yaptığı teleskoplarla, mercek yüzeylerinin eğrilik derecesini denetlemek amacıyla geliştirdiği yöntem sayesinde, astronomi gözlemlerinde kullanılabilecek ilk teleskopları yaptı.
    • Astronomi alanındaki bulgularını Sidereus Nuncius (yıldızların habercisi) adıyla yayımladı. 
    • Galilei, bir müddet bilimin pratik yönüne döndü, mikroskobu geliştirdi. 
    • Ancak 1618’de üç kuyruklu yıldızın görülmesiyle kiliseyle münakaşaya girdi. Arkadaşının Sekizinci Urban olarak Papa seçilmesinden cesaret alarak yazdığı “İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar” adlı eserini 1632’de yayınladı. Ancak kitabı daha önce yapılan uyarılarla çeliştiği söylentilerine rağmen Roma’da mahkemeye çağrıldı. 1633’te bu kitap yasaklandı ve kendisi müebbet hapse mahkum edildi. 
    • Yetmiş yaşında hapsedilen Galilei’nin gözleri kör oldu ve 1642 yılında hapiste öldü.

    ARKHİMEDES (M.Ö. 290, 280 – M.Ö. 212, 211)

    Hayatı: 
    • Tarihte onu bu kadar önemli kılan buluşu ise suyun kaldırma kuvvetidir. Çalışmaları dahilinde bir hayatı olan Arşimet kendini bilime adamış bir insandır.
    • Sicilya’yı kuşatan Romalılar, Arşimet’in icadı olan silahlar nedeniyle büyük kayıplar vermişlerdir. Bu silahlar arasında mekanik bir çalışma prensibine dayanan mancınık benzeri silahlar da vardır. Bu sayede askerler uzak mesafeden atış yapabilmektedir.
    • Bunun yanında makara, sonsuz vida, hidrolik vida, yakan ayna gibi icatları da vardır. Bu icatları genellikle kendi şehrinin savunmasında kullanılmıştır.
    • Arşimet’in ünlü sözü “Bana bir dayanak verin Dünya’yı yerinden oynatayım.”, bilim dünyasında birçok bilim adamına ilham vermiştir ve bugün bile konuşulmaktadır.


    HEREDOTOS (M.Ö. 484-426)

    Hayatı:
    • Halikarnaslı HerodotosBugünkü Bodrum yakınlarındaki Halikarnas'ta doğan Herodotos, hayatı boyunca seyahatlar yaparak, gördüklerini ve duyduklarını kendisinden sonra gelenlere aktarmış olan nadir insanlardan birisidir. 
    • Dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu. 
    • Çizdiği dünya haritasında, Avrupa’yı, Asya ve Afrika’dan daha uzun göstermiş, Asya’nın doğusu, Avrupa’nın kuzeyini ihmal etmiş, Hindistan çizimi konusunda hatalar yapmıştır. Ancak bu hatalara rağmen dönemin bilgileri açısından önemli bir çalışma olarak kabul edilmektedir. 
    • Heredot'un ortaya koyduğu en önemli gerçek diğer coğrafyacılardan farklı olarak Hazar denizinin bir iç deniz olduğunu ve Afrika'nın bir denizle çevrili olduğunu belirlemiş olmasıdır.



    Kaynakça: http://www.sosyalokulu.com/Sayfa_Modul.asp?nedir=sayfa&id=84

    http://www.ekopangea.com/dunyanin-ilk-cografyacisi-strabon/